- Şeker hastalığı nedir? Kanda Şeker Seviyesinin Yüksekliği Neden Önemlidir?
Yüce: İnsülin pankreas bezi tarafından üretilen ve kana salınan bir hormondur. Ana görevi kandaki enerji maddesi şekeri (glukozu) asıl kullanılacağı hücrelerin içine taşımaktır. İnsülin salgılanmasındaki yetersizlik ve/veya hücrelerin insüline karşı duyarlılığının azalması sonucunda Tip 2 diyabet gelişir. Barsak kaynaklı hormonlar ile hücre içindeki bazı mekanizmalar, insülinin hücre içine girişine izin vermez ya da hücre içinde insülinin kullanımına karşı ortaya çıkan tabloya “İnsülin Direnci” denilmektedir. Tip 2 diyabette başlangıçta insülin salınımı artar; insülin direnci sebebiyle insülin görevini yerine getiremeyince, besinlerle aldığımız şeker ve diğer besin unsurları ihtiyaç duyan hücrelere giremez. Böylelikle, hücrelerde şeker azlığı yaşanırken, kandaki şeker seviyeleri normal değerlerin üstüne çıkar. Kandaki şekerin çok artması, zehir etkisi yaratır ve vücudun tüm hücrelerini tahrip eder.
- Dünya’da Şeker Hastalığını tedaviye yönelik ameliyatların yapılmaya başlandığını öğrendik, Dünya’da ve Türkiye’de bu ameliyatlar ile ilgili yaklaşım ve son durum nedir?
Yüce: Cerrahlar ve bilim adamları, obezite tedavisinde kullanılan tüp mide ameliyatlarından sonra, henüz kilo vermeden erken dönemde şeker hastalığının seyrinde olumlu gelişmeler gözlediler. Yapılan araştırmalar zaten bilinen, Midenin salgıladığı GHERLİN isimli maddenin insülin direncini arttırdığı, mide küçülmesi sebebiyle eksilen mideden salınan maddenin azalmasının şeker kullanımını önemli ölçüde düzelttiği bilgileri daha somut ve çok sayıda veri olarak elde edildi. Cerrahi çalışmalar bu yönde yoğunlaştı barsak son kısmında salgılanan GRF.1 maddesinin yemekten sonra erken salgılanmasını sağlamanın insülin salgılanması üzerine olumlu etkileri olduğu bilgisiyle yeni cerrahi yöntemler geliştirildi. Bir yıl önceki bilgilerimize göre Halen Dünya’da az sayıda ülkede 8 cerrah tarafından yapıldığı söylenen bu ameliyatların Dünya’da en fazla yapıldığı ülke Türkiye’dir. Türkiye’de halen 4 cerrahi merkezde yapıldığı bilgisine sahibiz. Dünya’da metabolik cerrahi yöntemleri Doç Dr Alper Çelik’in çalışmaları ile standartlaşmış, tanıtılmıştır. Türkiye’de İstanbul ve Ankara’dan sonra Osmaniye Yenihayat hastanesi bu ameliyatların yapıldığı 3. Merkezdir.
- Şeker hastalığının tedavisinin olmadığı söylenirdi, ameliyatla hangi fayda sağlanmaktadır?
Yüce: Erişkinlerde görülen Tip 2 Şeker Hastalığının tedavisi için geliştirilmiş ameliyat tekniğidir. Vücutta var olan ancak salgılanması düzensiz, kullanımı yetersiz insülinin, salgılanmasını ve kullanımını düzenleyen, mide ve barsaklardan salınan diğer hormonları azaltıp, arttırmak suretiyle insülini daha etkin kullanmayı amaçlayan ameliyat yöntemleridir. Midenin salgıladığı GHERLİN adlı hormonun azaltılması dokularda insülin kullanılmasına olumlu etki yaptığı anlaşıldığı için mide hacim olarak küçültülmekte, Vücuttaki GHERLİN hormonunu azaltmak suretiyle insülin direncini azaltma hedeflenmektedir. Diğer etki tarzı da barsağın son kısmında üretilen ve salgılanan GLP.1 maddesi, beta adacıklarını uyarmakta insülin salınımını arttırmaktadır. Yapılan ameliyat metabolik cerrahi ameliyatıdır. Metabolik cerrahi uygulamaları sadece şekeri düzeltmez, aynı zamanda kolesterol, yağ metabolizması, kilo ve tansiyon problemlerinin düzelmesi de mümkün olur.
- Bize ameliyat tekniğinden bahsedebilir misiniz? Nasıl bir yöntem kullanılmaktadır?
Yüce: Kapalı (laparoskopik) olarak yapılan, midenin küçültülmesi, barsağın son kısmıyla baştarafının yer değiştirmesi şeklinde özetlenebilecek mide ve barsaklara yönelik ameliyatlardır.
Resim:1. Metabolik cerrahi işlemlerinde prensip, barsağın ilk kısmını sona, son kısmını başa almaktır.
-Ameliyat % 100 başarılı mıdır?
Yüce: Ameliyat olan şeker hastalarının % 94’ü diyeti ve ilaçları tamamen bırakmaktadır. Ameliyat öncesi insülinle, diyetle kontrol güçlüğü yaşanan Hastaların küçük bir kısmında şeker hastalığı diyet ve oral antidiyabetiklerle kontrol edilebilir hale gelmektedir.
-Mide küçültme ameliyatlarında basında ölüm olayları yer aldı. Bu Ameliyatların riskleri nelerdir?
Yüce: Ameliyat olmasa bile erken ve beklenmeyen tabir edilen ölüm şişmanlarda normal kilolulara göre 4 kat fazla görülmektedir. Ameliyat bir travmadır ve ameliyat sonrası korkulan ve en fazla ölüme sebep olan komplikasyonlar yapısı bozulmuş damar içlerinde biriken pıhtıların beyne, kalbe, akciğerlere göçerek damarları tıkamasıdır. Ölümlere, beyinde olursa özürlere sebep olabilir. Bu komplikasyonlar obezlerde ve diyabet sebebiyle damar yapıları bozulmuş hastalarda diğer insanlara göre daha fazladır. Diğer komplikasyonlar, barsak birleşme yerlerinden sızıntı, delinme olması, barsakların, dolaşması, birbiri içine geçmesi, ek yerler etrafında bükülmesi, ek yerlerde darlık gelişmesi, karın içinde abse, akciğerlerin bir kısmının müküs tıkaçlarla tıkanması sebebiyle akciğerin bir kısmının devre dışı kalmasına bağlı atelektazi denen solunum yetersizlikleri, yara yeri iltihapları, karın içi kanama, kullanılan ilaçlara bağlı yan etkiler, alerjiler … sayılabilir. Komplikasyonların görülme sıklıkları hastaya, kullanılan tekniğe bağlı olarak değişmekle birlikte bu ameliyatlara bağlı ölüm riski % 0,5 civarındadır.
- Ameliyattan sonra hastalar şeker, vitamin diğer beslenme ilaçları kullanacaklar mı?
Yüce: Şeker hastalığının tedavisinde kullandığımız yöntem olan İleal İnterpozisyon ameliyatı emilim kısıtlaması ya da emilim bozukluğu yapmaz. Barsak uzunluğu aynıdır, sadece yer değiştirmiştir. Ameliyat olan hastalar ameliyattan sonraki 3. günden itibaren sıvı gıdaya geçerler. Altı ay ile 1 yıl içinde tamamen serbest diyet ile vitamin veya mineral takviyesi almadan hayatlarını sürdürebilirler.
Doğru seçilmiş hastalara yapılan ameliyat sonrası genellikle, hastalar kullandıkları tüm diyabet, tansiyon ve kolesterol ilaçlarını bırakırlar. Hastaların büyük çoğunluğu bu ilaçların hiçbirini kullanmadan taburcu edilir. Bir kısmında ise birkaç haftadan birkaç aya kadar değişen sürelerde az ve kontrollü olarak ilaçları giderek azalan dozlarda devam edilir. Ölçümler normale indiğinde bu ilaçların tamamı kesilir.
- Her hastaya aynı çeşit ameliyat mı uygulanır?
Yüce: Hasta obez midir? Hastanın şeker hastalığının ağırlığı nedir? Şeker hastalığına eşlik eden diğer hastalıkları nelerdir?, Pankreas insülin salınım rezervini yeterli midir? Hb1A1 düzeyleri nedir? hastanın yaşı, Kilosu, gibi pek çok kritere göre yapılacak ameliyat modeli ayrı ayrı değerlendirilmekte, kişiye en uygun ameliyat yöntemi seçilmektedir. Örneğin bir hastada öncelik ve hedefi kilo verme amaçlıysa, barsak yer değiştirmesiyle birlikte barsağın bir kısmını devre dışı bırakacak yöntemler seçilir. Hasta zayıfsa, barsak emilim bozukluğuna yol açacak işlemlerden kaçınılmalıdır. Her hastaya uygulanacak, standart ve tek bir ameliyat yöntemi değildir.
- Şeker hastalığı ameliyatı sadece obez hastalar mı yapılmaktadır?
Yüce: Şeker ameliyatı için yapılan işlemlerle, obezite ameliyatları işlemleri ile karıştırılmaktadır. Aynı çeşit ameliyat değildir. Ameliyat özellikle şeker hastalığı için geliştirilmiş bir ameliyattır. Ameliyatın ilk ortaya çıkması obezite ameliyatlarının tan etki olarak şeker hastalığına faydası olduğu anlaşıldıktan sonra, eldeki bilgiler ışığında ameliyat yeniden yorumlanmış, Şeker hastalarına özel ameliyat türleri ortaya çıkmıştır.
- Kimler ameliyat olmalıdır?
Yüce : 18- 65 yaş arası Tip 2 Şeker Hastaları ameliyat olabilirler. Hekiminin verdiği şeker ilaçları ve insülin ile şekeri kontrol altında tutulamayan hastalar, öncelikle ameliyat olması gereken hasta gurubudur. Diğer önemli öncelikli ameliyat kriteri de hastada ayak yaraları, görme bozukluğu, böbrek filtreleme bozuklukları, kalp damarları tıkanıklıkları, ciddi karaciğer yağlanması gibi organ hasarlarının başlamış olmasıdır
Kendilerini Tip 2 şeker zanneden veya Tip 1 diyabet zanneden hastaların bazen doğru olmadığı anlaşıldığından, ameliyat öncesi inceleme yapılmaktadır. Ayrıca, genel durumu izin veriyorsa 65 yaş üzerindeki hastalar da seçilmek suretiyle ameliyat olabilirler.
Ayak yaraları şeker hastalığının kılcal damarlarda tıkanmayla sonuçlanan bozukluklar sebebiyle olur.
- Tip 1 şeker hastaları bu ameliyat yöntemleriyle tedavi edilebilir mi?
Yüce: Hayır, Hasta kesin olarak Tip 1 şeker hastalığı ise ameliyattan yarar göremez. Ameliyatın yararı var olan insülin üreten hücrelerin salgı için uyarılması ve insülin kullanımına direnç varsa direnci azaltmaya yönelik işlemler yapılıyor.
- Ameliyat sonrası süreç nasıldır? İşe dönüş süresi ne kadardır?
Yüce: Ameliyat sonrası genellikle hastalar 4-5 gün taburcu edilebilirler. İlk 2 hafta diyetleri daha çok sıvı karakterlidir. Gittikçe katı gıdaları iyi çiğnemek suretiyle yiyebilirler. Ameliyata bağlı komplikasyonlar gelişmezse, hastalar, normal olarak 1 hafta sonra normal günlük işlerini yapabilir, araba kullanabilirler.
- Şeker Hastaları kan şekerini ilaçlarla kontrol altında tutuyor, ancak ilaç kullanmak, diyet yapmak istemiyorlarsa, istedikleri için ameliyat olabilir mi?
Yüce: Ameliyat olmak için öncelikle şekerin ilaçlarla, insülin ile kontrol altına alınamadığı hastalar seçilmelidir. Ancak şeker hastalığını ilaçla tedavi ettirmek istemeyen, diyetine uymakta güçlük çeken, şekerin vücuda yükleyeceği kötü etkilerden kurtulmak isteyen tüm şeker hastalarında yapılacak tetkiklerle insülin rezerv ölçümlerine göre ameliyat yapılabilir.
Şeker hastalığının vücutta yarattığı zararlar ortaya çıkmaya başladığında hastaların çoğunda insülün depoları-rezervleri azalmış olduğu için ameliyatın yararı da azalmaktadır. Herkes tarafından bilinir ki, Şeker hastaları: ayaklarında şeker yaraları, şekere bağlı göz dibi kanamaları ve görme kaybı, kalp damar tıkanıklıkları sebebiyle bypass ameliyatı, böbrek yetmezliği sebebiyle diyaliz endişesiyle yaşarlar. Çoğu kez de bu hastalıklar kendileri için kaçınılmaz kaderdir. İlaçlarla kontrol altına alınmakta güçlük çekilen, ilaçlara direnç gelişmiş şeker hastalarında ameliyat kesin çözüm kaçınılmaz zorunluluk iken, 25 yaşındaki genç bir hastanın Tip 2 Diyabetiyle yaşamasını, hayatını kısıtlamasını, diyetler, ilaçlar ve hastaneler arasında mekik dokumasını beklemek, istemek haksızlık olur.
18-65 yaş arası ister kontrol edilebilsin, ister kontrolü güç olsun tüm Tip 2 Şeker hastalarına bu ameliyatlar yapılabilir. Hastaların hemen hepsinde sorun sadece şeker hastalığı değil, eşlik eden diğer hipertansiyon, kan kolesterol ve lipid yükseklikleri gibi belirti ve hastalıkları da içinde barındıran METABOLİK SENDROM HASTALIĞINA çözüm olarak karşımızda durmaktadır.
- Artık sıkça duymaya başladığımız “metabolik sendrom” ne demektir?
Yüce: Obezite, kan yağları ve Kolesterol yüksekliği, kan şekeri yüksekliği, tansiyon yüksekliği, böbrek filtrasyon bozukluğu gibi belirtilerden iki veya daha fazlasının bir arada bulunduğu temelde şeker, yağ metabolizması bozuklukları olan hastalara metabolik sendromlu denir. Metabolik sendrom damar yapısında bozulma, tıkanma ile seyreden, kalp damarlarında, ayak, böbrek, beyin damarlarında bozulmaya, sinir hasarlarına yol açar. Metabolik sendromlu hastalarda erken ölümler iki kat, kalp krizi ve felçler ise dört kat daha fazla görülür.
Diyabet göz dibinde görme kaybına yol açan bozulmalara, kanamalara yol açabilir